Ey sofi sen bize Kızılbaş dersin
Bahçede açılan gül de kırmızı
Muhammed Ali’yi daim zikreden
Ağzının içinde dil de kırmızı
Kerbela çölünde kestiler çok baş
Bırak ikiliği mürşide ulaş
Üstümüze doğan ay ile güneş
Doğarken batarken o da kırmızı
Muhammed miraca çıktı oturdu
Konuştu kelamın hak yitirdi
O dem yeşil eller elma getirdi
Muhammete gelen elma kırmızı
Söyle Mazlum Ahmet içerim yanık
İkrar verdik diye hep o dosttan ol
Hazreti Ali’nin sardığı sarık
Her zaman başında o da kırmızı
Taylan Yıldız