Suret-i ademden göründüm amma
Ne ademim ben bu demden içeri
Benim esrarımdan her nutk-u illa
Tercümanım tercümandan içeri

Gerçi suret ismim beni ademdir
Mana-i sirette bahr-i azamdır
Hükmü Kaf’dan Kaf’a ta ki hatemdir
Süleymanım Süleyman’dan içeri

Bülbülün goncası gülşeniyim ben
Sadıkların aşkı fermanıyım ben
Ehli diller sırrı, sultanıyım ben
Ne sırdayım ben bu sırdan içeri

Çar anasır babından nikab büründüm
Bir noktadan hasıl oldum arındım
Can gözüyle görenlere göründüm
Ne seyranım ben seyrandan içeri

Gencî hakikatım şah-ı nurdayım
Ne yerdeyim ne gökteyim nerdeyim
Mekan tutmaz ispat olmaz yerdeyim
Lamekanım lamekandan içeri

Ne dervişem, ne sofuyam ne canan
Ne kafirem, ne müminem ne iman
Ne zahidem, ne münkirem ne de nadan
Geçmişem küfr-ü imandan içeri

Söz : Genç Abdal