Nasip bizi atmış gurbet ellere
Bilmem nerden aşar yolumuz bizim
Ucu şanı duyulmadık çöllere
Bilmem nerde kalır elimiz bizim
Kadir mevlam bize yardım etmezse
Hızır gelip elimizden tutmazsa
Garip gönül muradına yetmezse
Çok perişan olur halımız bizim
Ali yar Ali yar hodam Ali yar
Bahçede açılmış gonca gül gibi
Boynumuz eğridir mor sümbül gibi
Seherde şakıyan zar bülbül gibi
Dertli dertli söyler dilimiz bizim
Garip garip öter telimiz bizim
Yağmur yağar serperiyor kar ile
Günümüz geçiyor ah-u zar ile
Kavuşmazsak ela gözlü yar ile
Ahirete kalır kavlimiz bizim
Ali yar Ali yar hodam Ali yar
Edna Mücrümi’ yem yollarım ırak
Düşmüşem çöllere içim yanarak
Bir yandan hasretlik bir yandan firak
Kırık kanadımız kolumuz bizim
Muharrem Temiz
Şirin Üstün
Ender Balkır
Cengiz Özkan